Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Teşkilat Buluşması “programına katıldı.
Cumhurbaşkanı,
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Konya İl Başkanlığı
tarafından düzenlenen “Teşkilat Buluşması “programına katıldı.
Çeşitli
ziyaret ve programlara katılmak için Konya’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda teşkilat
mensupları ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Selçuklu Kongre Merkezi
bahçesinden düzenlenen akşam yemeğine çok sayıda davetli katıldı.
Teşkilat
Buluşması programında teşkilatlara hitap eden Recep Tayyip Erdoğan, “ Konya’da
teşkilat mensupları ile bir araya geldiği için duyduğu memnuniyeti dile getiren
Erdoğan, “Konya İl Başkanlığımıza, Başkan ve ekibine, programda emeği olan tüm
dava arkadaşlarıma bu güzel buluşma için bu güzel yaz akşamında en kalbi
duygularla şükranlarımı sunuyorum. Partimizin 18. yaşını kutladığımız şu
dönemde kuruluşundan beri AK Parti çatısı altında fedakârca hizmet veren, alın
teri döken tüm kardeşlerime, tüm yol arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür
ediyorum” dedi.
“KONYA
BİZİ HİÇ MAHCUP ETMEDİ”
31
Mart seçimlerinde her zaman olduğu gibi Konya’nın AK Parti’ye sahip çıktığını
ve Büyükşehirde yüzde 70,5 gibi son derece yüksek bir oy oranıyla gönül
belediyeciliğine evet dediğini ifade eden Erdoğan, “Son olarak mahalli
seçimlere 8 gün kala 22 Mart tarihinde Konya’daydık. Kılıç Arslan Meydanını
hınca hınç dolduran muhteşem bir kalabalıkla hatırlayın mitingimizi yapmıştık.
Konya’da 49. il mitingimizi gerçekleştirmiş, sizlerin duasını, Konyalı
kardeşlerimizin desteğini talep etmiştik. 31 Mart seçimlerinde Konyalı
kardeşlerim yine bizi mahcup etmedi. Büyükşehirde yüzde 70,5 gibi son derece
yüksek bir oy oranıyla Konya bize sahip çıktı. Gönül belediyeciliğine evet dedi,
devam dedi. Bu rekor oy oranıyla Konya, büyükşehir belediyeleri arasında ilk
sıraya yerleşti. İlçelerimiz arasında da çok yüksek oy oranlarına sahip olanlar
var. Konya, son 17 yıldır olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de aramıza kimseyi
sokmayan tüm Konyalılara, bize gönül veren, bizden hayır dualarını eksik
etmeyen tüm Konyalı kardeşlerime şahsım ve tüm Parti Teşkilatım adına teşekkür
ediyorum. Bu başarının sancaktarı olarak gördüğüm adaylarımıza, Konya
Teşkilatımıza, ilçe başkanlıklarımıza, mahalle temsilciliklerimize, sandık
müşahitlerimizin her birine buradan şükranlarımı sunuyorum. Seçim dönemi
boyunca gece-gündüz demeden kapı-kapı dolaşan Kadın Kollarımızı, Gençlik
Kollarımızı özellikle tebrik ediyorum. Rabbim sizlerden razı olsun. Rabbim daha
nice seneler el ele, omuz omuza Konya’ya hizmet etmeyi bizlere nasip eylesin”
şeklinde konuştu.
“KONYA
İLE BERABER TÜM TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTMEYE, KALKINDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Konya’nın
31 Mart seçimlerindeki başarısında Cumhur İttifakının büyük rolünün olduğuna
değinen Erdoğan, “Hiç şüphesiz Konya’da elde ettiğimiz başarıda Cumhur İttifakı
olarak güç birliği yaptığımız Milliyetçi Hareket Partili kardeşlerimizin de
payı var. Sayın Devlet Bahçeli başta olmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi
Teşkilatına, Milliyetçi Hareket Partisi’ne gönül veren tüm vatandaşlarıma da
buradan teşekkürü borç biliyorum. İnşallah önümüzdeki dönemde de ülkemizin ve
milletimizin menfaatleri doğrultusunda yine beraber hareket etmeyi
sürdüreceğiz. Son 17 senedir Konya’ya, Konyalı kardeşlerimize mahcup olmadık.
Allah’ın izniyle bundan sonra da sizlere mahcup olmayacağız. Sizin
hizmetkârınız olmaya, sizin için eser üretmeye, hizmet üretmeye, Konya ile
beraber tüm Türkiye’yi büyütmeye, kalkındırmaya devam edeceğiz” ifadelerini
kullandı.
TÜRKİYE’NİN
İÇİNDE BULUNDUĞU COĞRAFYA GERÇEKTEN SANCILI GÜNLER YAŞIYOR.
Konya’daki
“Teşkilat Buluşması” programında ülke gündemine dair açıklamalarda bulunan
Erdoğan, “Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya gerçekten sancılı günler
yaşıyor. Terörden ekonomiye, dış politikadan iç siyasete, savunmadan enerjiye
kadar tarihimizin en kritik meseleleriyle yüzleşiyoruz. Gündemimizde olan
konular milletimizin sadece bugününe değil gelecek her bir asrına damga vuracak
mahiyettedir. Suriye ve Doğu Akdeniz’de yaşanan hadiseler bile ülkemiz için
adeta bir beka meselesidir. Türkiye’nin bu meselelerin hiçbirini tribünden
seyretme lüksü yoktur. Sahada varlık gösterilmeden masada olunmayacağını
bilhassa Suriye konusunda yaşayarak gördük” diye konuştu.
“FIRAT’IN
DOĞUSUNDAKİ TERÖR YUVALARINI DA TEMİZLEMEKTE KARARLIYIZ”
Türkiye’nin
Suriyeli mazlumlara kapısını açarak insanlığın vicdanı olduğunu tüm dünyaya
merhamet ve insanlık dersi verdiğinin altını çizen Erdoğan, “Komşumuz Suriye’de
8 yılını geride bırakan iç savaşta 1 milyon civarında masum insan hayatını
kaybetti. Yarısından fazlası bizde olmak üzere 7 milyon kardeşimiz vatanlarını
kaybederek başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Konya gibi özellikle İslam
medeniyetinin sembol şehirlerinden Halep, Esed rejiminin varil bombaları altında
koca bir enkaza dönüştü. Şayet Türkiye’nin çabaları, gayretleri olmasaydı emin
olun Suriye’de katledilen masumların sayısı 2-3 katına çıkardı. Türkiye,
Suriyeli mazlumlara kapısını açarak insanlığın vicdanı olmuş, tüm dünyaya
merhamet ve insanlık dersi vermiştir. Provokasyonların arttığı bugünlerde
milletimizin çok daha dikkatli olması şarttır. Aynı şekilde Fırat Kalkanı ve
Zeytin Dalı harekâtlarımızı yapmasaydık, güney sınırımız boyunca bir terör
koridorunun oluşumunu engellemekte zorlanırdık. Biraz gecikmeyle de bu iki
harekâtla karanlık emellere ağır darbeler indirdik. Böylece ülkemizin ve
vatandaşlarımızın güvenliğini temin noktasında çok önemli başarılara imza
attık. Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusu var, Fırat’ın doğusundaki terör
yuvalarını da temizlemekte kararlıyız.
Suriye’de
bu adımları atarken diğer komşumuz Irak’ta da Pençe Harekâtıyla teröristlerin
inlerini başlarına geçiriyoruz. Hem Suriye, hem de Irak sahasındaki askeri
varlığımız arttıkça PKK’nın ülkemizdeki eylem kapasitesi de azalıyor. Örgütten
kaçanların ve teslim olanların sayısında da çok büyük artış var. Sınırlarımız
içinde güvenlik birimlerimiz 365 gün, 12 ay, 24 saat kesintisiz operasyon
halindeler. Silahlı ve silahsız insansız hava araçlarımız teröristlere nefes
aldırmıyor. Şüphesiz terörle mücadelede kalıcı başarı, ancak terörün beslenme
kaynaklarını kesmekle mümkündür. Şayet terörün kökünü kurutacaksak, bölücü
örgüte mali, ekonomik ve lojistik destek sağlayan siyasi uzantılarıyla da
mücadele etmemiz şarttır” dedi.
“HİÇBİR
DEVLET BELEDİYE KADROLARININ MİLİTANLARLA DOLDURULMASINA SESSİZ KALMAZ”
“Belediye
başkanlığı terör örgütüne piyonluk değil şehre ve millete hizmet makamıdır”
diyen Erdoğan “Belediyelerin imkanları vatandaşa hizmet için vardır. Hiç kimse
sandıktan çıkan iradeyi terör baronlarına peşkeş çekemez. Demokrasi, hukuk
çeşmesinden beslenir. Hukukun olmadığı, kanunların alenen çiğnendiği bir yerde
demokrasiden de, millet iradesinden de bahsedilemez. Açık söylüyorum; hiçbir
medeni devlet kamu kaynaklarının teröristlere kullandırılmasına müsamaha
göstermez. Hiçbir devlet belediye kadrolarının militanlarla doldurulmasına
sessiz kalmaz. Hiçbir devlet belediyenin teröristlerin arka bahçesi haline
dönüşmesini eli-kolu bağlı bir şekilde izlemez. Van, Mardin, Diyarbakır büyükşehir
belediye başkanlıklarına yapılan vekil görevlendirilmelerinin sebebi işte
budur. Devlet, kanunlar çerçevesinde milletin hakkını hukukunu korumak,
demokrasiye yönelik tehditleri bertaraf etmek için son derece meşru bir adım
atmıştır” şeklinde konuştu.
“MİLLETİMİZ
CHP’NİN TUTARSIZLIKLARINI DERİN HAFIZASINA NOT EDİYOR”
Terör
örgütü ile bağlantısı bulunan belediyeler ile ilgili atılan adımlarda bölücü
örgütün uzantılarından daha fazla CHP’nin rahatsız olduğunu dile getiren
Erdoğan, “CHP teşkilatları koro halinde bize ve görevlendirilen belediye
başkanvekillerimize saldırıyor. Lafa gelince mangalda kül bırakmaz, biz
Atatürk’ün kurduğu partiyiz derler, hem Cumhuriyet’le yaşıtız diyeceksiniz, hem
de şehit yakınlarımızı kapı dışarı edenlerin avukatlığını yapacaksınız. Hem
demokrasi diyeceksiniz, hem de demokrasiye suikast düzenleyenlere destek
çıkacaksınız. Hem vatanperverlik iddiasında bulunacaksınız, hem de çukur
eylemlerinde askere, polise kurşun sıkanların, Kürt kardeşlerimin hayatını
zindana çevirenlerin yanında saf tutacaksınız. Bunun adı, merhum Ahmet Kaya’nın
ifadesiyle, nereden baksan tutarsızlıktır. Elbette milletimiz bu süreçte kimin
nerede durduğunu gayet iyi biliyor. Milletimiz CHP’nin, CHP’li yetkililerin,
CHP’li belediye başkanlarının tutarsızlıklarını derin hafızasına not ediyor.
Vatandaşlarımız CHP’nin terörle mücadele diye, hukuk diye, demokrasi diye bir
dertlerinin olmadığını çok yakından görüyor. Biz CHP gibi esen rüzgâra göre
şekil alan, ilkesiz, tutarsız, ruhsuz bir parti olamayız. Biz başka partiler
gibi bana değmeyen yılan bin yaşasın da diyemeyiz. Biz milletin emanetini
sırtında taşıyan bir partiyiz. Biz dertliyiz, derdi olan, davası olan,
prensipleri olan bir partiyiz. Biz gece-gündüz demeden Türkiye’nin
meseleleriyle, Türk milletinin dertleriyle dertlenen bir partiyiz. Biz
Diyarbakırlı Hacire Ananın derdiyle hemhal olan, Aylan bebek gibi Suriyeli
masumların acısını yüreğinde hisseden bir kadroyuz. Bunun için PKK tarafından
evlatları dağa kaçırılan Diyarbakırlı anaların feryadını duymazdan gelemeyiz.
Suriyeli mazlumlara sırtımızı dönemeyiz. Biz ilk kıblemiz Kudüs’ü, üstüne
türküler yaktığımız Yemen’i, yüzyıllarca himayemiz altında bulunan Libya’yı
kaderine terk edemeyiz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE
OLARAK GARANTÖR ÜLKEYİZ”
Milli
meselelerde Rumların ağzıyla siyaset yapanlardan olamayacaklarını söyleyen
Erdoğan,“İşe bak, ne diyor CHP’nin başındaki zat? Doğu Akdeniz’de Amerika var,
İngiliz var, Fransız var, Katar var, sadece Türkiye yok diyor. Hale bak ya,
gözü var görmüyor, devasa bizim orada Yavuz’umuzu görmüyor, bizim orada
Barbaros Hayrettin’i görmüyor. Dört tane gemi; ikisi sondaj, ikisi sismik
araştırma gemisi, hepsi orada ve devasa üzerlerinde ay-yıldızlı bayrağımız var,
bunu da görmüyor. Batı bizi tehdit ediyor, gemilerinizi oradan çekin. Onlar
gemilerinizi çekin dediler, biz ne yaptık, firkateynlerimizi oraya gönderdik.
Biz ne yaptık? Uçaklarımızı, SİHA’larımızı, İHA’larımızı oraya gönderdik. Ne
dedik? Biz şu anda bize ayrılan bütün bu alanlarda araştırmalarımızı yapmaya
devam edeceğiz. Zira Doğu Akdeniz’de tüm Kıbrıs’ın hakları var, bizim de
haklarımız var, Güneyin de var. Ama biz Türkiye olarak garantör bir ülkeyiz,
orada bulunma hakkına sahibiz. Aynı şekilde Yunanistan garantör ülke, aynı
şekilde İngilizler, aynı şekilde Avrupa Birliği. Ama kimse bize niye oradasınız
deme hakkına sahip değildir, işte oradayız. Her bir şehrimizin, her bir
vatandaşımızın derdi bizim derdimizdir. Geçen hafta Artvin’deydim ve dünyanın
üçüncü büyük barajını yapıyoruz. Türkiye’nin 1 numaralı barajını yapıyoruz,
Yusufeli Barajı. İnşallah önümüzdeki yıl su tutmaya başlayacak ve 1 sene içinde
de inşallah suyu tamamen dolmuş olacak. Ve Artvin’de 7 baraj yaptık, 7 ve şu
anda Artvin adeta barajlar şehri. Türkiye’nin değişik yerlerinde aynı şekilde
bunları yapmaya devam ediyoruz. Niye? Bu ülke hidroelektrik santrallerle,
kullanma suyuyla, içme suyuyla sıkıntı yaşamasın diye. İnşallah Konya’da da KOP
aynı kararlılıkla devam edip Konya’nın da su sıkıntısını bugün konuşmamda da
söylediğim gibi yaşatmayacağız. Çünkü Konya Ovası su sıkıntısı yaşamayacak ki
biz tarımda burada hedeflediğimiz başarıyı elde edelim” diye konuştu.
“SİYASETİ
ÜLKEMİZİN İSTİKBALİ, AYDINLIK YARINLARI İÇİN YAPIYORUZ”
Siyaseti
bir fitne yarışı değil hizmet yarışı olarak gördüklerini belirten Erdoğan,
“Dünyanın
en ücra köşesinde bile olsa her bir kardeşimizin sorunu bizim sorunumuz,
sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her derdine deva bulana kadar
durmayacak, çalışacak, gayret edeceğiz. Çünkü bizim nazarımızda siyaset,
millete ve ülkeye hizmet yarışıdır, fitne yarışı değildir, fesat yarışı
değildir. AK Parti’nin tasavvurunda siyaset, milletin değerlerini ayakta
tutmak, bu değerleri daha güçlü bir şekilde geleceğe taşımak için yapılır. Biz
siyaseti ikbal kapısı olarak değil milletin hassasiyetlerini, milletin
hayallerini gerçeğe dönüştürme vasıtası olarak görüyoruz. Biz siyaseti kendi
geleceğimiz için değil ülkemizin istikbali, aydınlık yarınları için yapıyoruz.
14 Ağustos 2001 tarihinde işte bu hassasiyetlerle yola çıktık. 18 yıl önce milletimize
daha özgür, daha huzurlu, daha müreffeh bir Türkiye’yi inşa etme sözü verdik.
Hamdolsun 18 senede de vaatlerimizi tek tek gerçeğe dönüştürdük. Başörtü sorunu
var mıydı? Vardı. Kızlarımız üniversitelere sokuluyor muydu? Sokulmuyordu. Ama
sabrettik, men sabera zafera dedik ve sabreden derviş muradına ermiş, şu anda
artık üniversitelerde başörtüsü sorunu var mı? Yok. Devlette var mı? Yok.
Herkes, askeriyede, poliste artık başörtülü olarak kızlarımız görev yapıyor mu?
Yapıyor. Nereden nereye. İşte bu özgürlük mücadelesini AK Parti kadroları
akıllı yöntemlerle elhamdülillah çözdü. Daha iyi olacak. İnşallah bunu çok daha
başarılı bir noktaya taşıyacağız” sözlerine yer verdi.
“OKÇULAR
TEPESİNİ BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ”
“18
yıl boyunca değerlerimizden, ilkelerimizden taviz vermedik” şeklinde konuşan
Erdoğan, “Millete ve memlekete hizmet aşkımızın zayıflamasına müsaade etmedik.
Birçok kez sınandık, tehdit edildik, partimiz kapanmayla karşı karşıya kaldı,
içeriden ve dışarıdan saldırılara maruz kaldık, ancak milletin emanetini hep
söylüyorum ya; evet Dicle’nin doğusunda, Fırat’ın doğusunda kuzularımızı
çakallara yedirtmedik. Biz zaferden
değil seferden sorumluyuz diyerek davamızı bugünlere kadar getirdik. Elbette 18
yıllık bu uzun, ince ve meşakkatli yolculukta nefesi yetmeyenler, nefesi
kesilenler çıktı. Bu yolculukta hırslarının ve kibirlerinin kurbanı olanlar
çıktı. Bu yolculukta böbürlenenler, gururlananlar, başarıyı kendinden menkul
görenler oldu. Dava adamı olmanın gerektirdiği sabrı ve adanmışlığı gösteremeyenler,
sahada çalışmak varken bir kenara çekilip fildişi kulelerinde ahkâm kesenler
oldu. Bu yolculukta makamlarını kaybedince nefislerine yenik düşenler çıktı.
Biz zaferin ve kaderin tek sahibinin Allah olduğuna inanarak yolumuza sizlerle
beraber devam ettik, devam ediyoruz. Bugün hava limanından meydana kadar yol
boyunca binlerce Konyalı kardeşimizin, evet bizleri nasıl karşıladığını gördük.
Allah’ın izniyle bundan sonra da bu birliğimiz, bu beraberliğimiz, bu
dayanışmamız gurura mahkûm olmadan, hırsımızı başımızın üstüne çıkarmadan, onu
ayaklarımızın altına alarak, nefsimizi ayaklarımızın altına alarak hep milletin
huzurunda el-pençe divan durmaya devam edeceğiz. Zira biz hep söylediğimiz
gibi, sadece rükûda ve secdede eğileceğiz, bunun dışında kimsenin huzurunda
eğilmeyeceğiz. Bu kutlu çatının altında Rabbimizin öldürmekten beterdir
buyurduğu fitne ateşinin yakılmasına kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. Okçular
Tepesini boş bırakmayacak, sorumluluğumuzun ve taşıdığımız ağır yükün
bilinciyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim için esas olan Allah’ın rızasıdır.
Milletin rızası ve hayır duasıdır. Bizim için esas olan, milletimizin ne
dediği, bizden neyi beklediğidir. Aziz milletimizin bize yaptığı her dua,
şahsım ve dava arkadaşlarım için son nefesimize kadar gururla taşıyacağımız
birer şeref beratıdır” dedi.
“7
EKİM’DE 7. OLAĞAN BÜYÜK KONGRE SÜRECİMİZİ BAŞLATIYORUZ”
Son
olarak AK Parti’nin Kongre Süreçleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan,
“İnşallah 7 Ekim’de 7. Olağan Büyük Kongre sürecimizi başlatıyoruz. Önce delege
seçmen listelerini oluşturacak, ardından da belde, ilçe ve il kongreleriyle
yolumuza devam edeceğiz. 31 Mart seçimlerinde sandıktan çıkan tablo, bu süreçte
bizim en önemli referans kaynağımız olacak. Milletimiz bize hem 24 Haziran 2018’de,
hem de 31 Mart’ta gerçekten önemli mesajlar vermiştir. Şahsım başta olmak üzere
hiçbirimizin bu mesajlara kulaklarını tıkama hakkı yoktur. Geçen yine kuruluş
yıl dönümümüzde söyledim; bizler ilçelerimizde, beldelerimizde, illerimizde
oraların Ömer’lerini bulacak ve onlarla beraber yola devam edeceğiz. Kanaat
önderlerini bulacak, yola öyle devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın AK Parti’nin
önünde bir sonraki seçimlere kadar açtığı bir sonraki seçimlere kadar açtığı
fırsat penceresini çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Kongre süreci partimiz
için bir taraftan tazelenmeye, diğer taraftan da kenetlenmeye, kardeşlerimizi
ve kardeşliğimizi perçinlemeye, inşallah kadrolarımızı yeni yol arkadaşlarıyla
güçlendirmeye vesile olmalıdır. Teşkilatlarımızın tüm kademelerinde üyelerimize
yönelik yeni bir birleşme, bütünleşme, kucaklaşma iklimi oluşturmamız
gerekiyor. Her bir üyemizi teker teker ziyaret ederek halini hatırını,
sevincini, derdini sormalı, kendisiyle irtibatımızı yeniden güçlendirmeliyiz.
Üyelerimizden eksilenler varsa sebebini araştırmalı, yeni üye kazanma
çalışmalarını da kesintisiz sürdürmeliyiz. Kâğıt üzerinde üyemiz gözüküp de
gönlünü ve yolunu bizden ayırmış olanlar varsa, onları ayıklamaktan da
çekinmemeliyiz. Hiç kimseyi dışlamadan, hiç kimsenin değirmenine su taşımadan
herkesi kucaklayacak, ama aynı zamanda milletimizle olan muhabbet bağımızı
kuvvetlendirecek bir süreci hep birlikte yönetmeliyiz. Milletimizle
irtibatımızı ne kadar güçlü tutarsak, parti olarak geleceğimize o derece
güvenle bakabiliriz. Unutmayın, yolumuz uzun, yükümüz ağırdır. AK Parti’ye
gönül vermiş her kardeşimin omuzlarında tarihi bir mesuliyet vardır. Bu
alandaki dava arkadaşlarım başta olmak üzere her bir parti mensubumuzun
meseleye bu bilinçle yaklaşacağına inanıyorum. Gerek il, ilçe, belde
yönetimlerimizden, gerekse kadın ve gençlik kollarımızdan bu hassasiyetle
gece-gündüz çalışmalarını bekliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
“BU
ŞEHRE VE AZİZ MİLLETİMİZE YAPTIĞINIZ HİZMETLER ASLA UNUTULMAYACAK”
Teşkilat
Buluşması Programının açılışında konuşan AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı,
“Başkanım, kutlu yürüyüşünüzde birlikte olmaktan duyduğumuz memnuniyeti ifade
etmek isteriz. Biz sizleri seviyoruz ve dua ediyoruz. Selçuklu payitahtı
hoşgörü şehri Konya’mızda gerçekleştirdiğiniz büyük yatırımlar; devam eden
işler ve bugün müjdesini verdiğiniz projelerinde bir an önce hayata geçmesi
hepimizin arzusudur. Bu şehre ve aziz milletimize yaptığınız hizmetler asla unutulmayacak
ve dünya da yaşananlara karşı dik duruşunuz her daim dualarla desteklenecektir.
Bu şehir sizi çok sevdi ve bağrına bastı. Allah’ın izni ile bu böyle devam
edecek. Bizler de hangi konumda olduğumuza bakmaksızın bu kutlu yürüyüşte hep
yanınızda olacak, gücümüz yettiğince koşacağız. Bu akşam bizlerle olduğunuz
için sizlere çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.